Selim hala mustafanın cevabını bekliyordu.ya bi ara gideriz bakalım dedi Mustafa.
Dışarıda esen soğuk rüzgar,içerde yanmaya başlayan soba iyiden iyiye kışın yaklaştığının habercisiydi.yavaş yavaş gocuklar giyilmeye başlanacak,atkılar eldivenler takılacak,insanlar buzda kayıp düşecekti.kenar mahallelerde yaşayanlar asfaltsız yollarda yürürken dizlerine kadar çamurla boğuşacaktı.arabalar yollarda kalacaktı.haberlerde zincirsiz çıkmayın uyarılarına bazıları yine aldırış etmeyecekti.çocuklar yine kızakla kayacaktı.herkes kendi evinin önüne sobanın küllerini dökecektiki kimse kayıp bir yerini incitmesin.tilkiler açlıktan köyün yakınlarına gelmeye başlayacak,avcılar onları kovalayacaktı.memlekete kış gelince her şey daha bir hüzünlü olurdu.annesinin dediği gibi soğuğa dağ olsa dayanmazdı.bazı çocukların evin arka bahçesinden komşunun bahçesine atlayıp kiraz,kayısı,vişne arakladığı günlere ara verilecek ve bu yüzden komşuyla yapılan sevimli kavgalar taki öteki yaza kadar unutulacaktı.
Çocuklar bu kışta istemeyerekde olsa gazoz kapağı oynamaya ara verecekti.olsun evde oturup voltran ve ninja kaplumbağaları izlemenin keyfine diyecek yoktu.sobanın üstünde çay varsa ve ekmek kızartılıyorsa,ekmeğin üstüne yağ,yağın üstüne tuz ve pul biber serpiliyorsa kış harika geçiyor demektir.salyangoz toplayıp sonra onları satıp para kazanıp köfte ekmek almak için çocuklar bir dahaki baharı beklemek zorundaydılar bir dahaki yağmurlu günleri.
Mustafa dısarda esen soğuğa aldırış etmeden kapıyı açtı dışarı çıktı.kendinden yaylı kapı hızla kapandı.okey ve iskambil kağıdı sesleri içerde kalmiştı.şimdi duyabildiği tek ses ıslığa benzer rüzgarın sesiydi.montunun yakalarını çekerek boğazını kapatmaya çalıştı.birde soğuk algınlıkla uğrşamazdı şimdi.derin çukurlar oluşmuş olan toprak yolda su birikintilerine ne kadar dikkat etmeye çalışmışsada üstü başı yine çamurdan geçilmiyordu.hayatta en nefret ettiği şeylerden biri pantolonunun paçalarının çamur olmasıydı.bu devlet zaten ne zaman fakirin fukaranın yolunu yapmıştıki?zengin bir mahallede otursalardı her sene yeniden asfaltlanırdı bütün yollar kesin.mustafa iş bulma umuduyla fabrikaların oraya giden yola saptı.kimbilir kaç işsiz genç bu sokakları arşınlamıştı böyle.fakirin ekmeği bir umuttu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder