anlamak istemediğin,gülüp geçtiğin bütün kültürlerimin ilerde ders olarak anlatılacak olması ne garip bir duygu.senin bilmediğini ve görmediğini görmek.
bacaklarımdaki bu iğneler daha kaç hayata ilham verecek
görenler ne kadarda çökmüş düyecek. bazı sözler daha söylenmeden paketlenip yola gidecek.görenler yaşlandıkça yufka yürekli olmuş diyecekler.bazı anlar anlatılmadan torbalanıp çöpe gidecek.
evet hakk-ı sükut hakkımı bu kez kullanmıyorum.sen ben biz onlar her birimiz bilmediğimiz birilerinin kafasını kesiyoruz ellerimizde demoklesin kılıcı.gözlerimizde o kapkara bağ.
kuşaklar bağlandı.silahlar kuşandı.adaklar adandı.dilek ağacına bezler asıldı.yeter artık. anamdan içtiğim sütü burnumdan fitil fitil getirdiniz.tebrikler.33 yıllık bu yaşamda anlaşılmak bazen iki kişiye eşit.nefes almak bazen kolaydır denizin dibinde ve yolculuk sürer gider allahın emriyle nil nehrinden fars denizine.merhem gibi iyileştirmek varken herşeyi bu küçük görmekde neyin nesi ?
topla eşyalarını ve yola koyulalım.bizim için yolculuk zorlu geçecek.hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmanın sırası değil.
hayatın şarkısı kulaklarımda bir arapça şarkı,bir musiki yada talan.bu garabet.bu kehanet,herkes gazaba uğrar,elbet madrabaza uyan.mahşer midillisi arkadaşlar listelerde hep başa konan.mahşerin dört atlısı kimilerine göre koca bir yalan.
yumruklarımdan ışıklar çıkarır bu kızgınlık.bulutlardan bir damla su çalmak bile imkansızdır eğer izin yoksa.tuzlu suları nasıl sürerim dudaklarıma?ve anlat bana koca insan sen nasıl geldin buralara?
ağaçlardan bir tat,topraktan biraz daha zaman,havadan az bir nefes almak imkansızdır eğer izin yoksa.bana bildiğim şeyleri anlat eğer seni mutlu edecekse.ben daha önce hiç duymamış gibi yaparım.senin ruhun bile duymaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder