Et parçası, Kemik ve Kül
Sihirbaz değneğini kırdı çocuk. Hokkabaz geldi selam durdu. Bir tabutun peşine bin deli düştü. Bir canı almak için bin azrail gönüllü oldu. Herkesin arkasında ipucu bıraktığı katil kim oyununda herkesin suçsuz olduğuna bu kadar inanması biraz garip aslında. Kendilerinin görünmediğine gerçekten inanan sihirbazın son hali dillerde. Her çölde serap görülmesede su yine seni bulur. Bu deve her vahaya yönelmez aslında. Bilmelisin bir buse kanla çiçekler sulanmaz.kim günahla yıkandıysa ateşle kuruyacsk bu yolda.
Zaman tanelerinin getirtiği bu nefesler hep yaşamak zorunda.
Silinip gitse bile izi kalır kağıtta, şu yazdıklarımı bir kez olsun batır gönlündeki kül yığınına.
Çıkarma zamanı çoktan geldi içindeki kemik parçalarını. Bak nasıl da iniyor gırtlağından bir yudum su.
Yaşam formlarının en akıllısı olduğu için çekmeye değermi bu panik ve üzüntüyü!
Herşeyini adadığın ve tam itaat ettiğin için bu gözalıcı mutluluk. Toprakmıydın sen insan?
Bir et parçası?
Bir kemik yığını?
Bir kül?
Bir anılar bütünü olabilirmisin?
Geride kalan birşey yok, olmayacak.
Sen bir yokluğun yansımasına inanıp aşkla bağlandın.
Sen nesin insanoğlu?
Varlığıyla yokluğu bir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder