Fesupanallah elalem ne der? Milleti kendimizemi güldürecektik
Adam kahverengi ceket ve pantalon giyiyordu.Sanki binlerce kez yıkanmış gibi yer yer ağarmıştı omuzuna denk gelen yerleri.Ama eskimemişti. Ne bir yırtık vardı ne de bir yama.Adamın üstünde beyaz bir gömlek vardı sadece.Olabildiğine sakin ve sıradan.hani yolda görsen gördüğünü bile farketmezsin.
İşte öyle
birbirine benzeyen bu insanlar arasında sadece tanıdık olabilecek bir yüz.Bu adamdan şair falan olmaz deyip dudak bükersin.Kalın çerçeveli gözlükleri yoktu bakınca işte budur diyebileceğin hele hele ince çerçeveli gözlükleride yoktu bakınca bilgince bir hava veren.Görünce kolayca bir memur sanabilirdiniz onu üç beş kuruşa çalışan.
Oğlu veya bir kızı yoktu.Bekar evinde yumurtada kırmazdı.Bir sevgili desen ne gezer.Olmayan bir aşka yazılan mektupları yatağın altında üstü küflenmiş çantada saklar.Tanına bira kaç değerli eşya koymayı ıskalamaz.bir iki pul,eski fakat hiç kullanılmamış bir mızıka.çalmayı bildiğinden bile değil.
Adam şairdi diyorum size.şiir yazardı.Çaydanlık fokurdardı,altını kısardı.kalemin ucunu açardı.kağıt biterdi.ne bulursa hemen üstüne not alırdı.Yanında kağıt ve kalem olmadığında aklına gelen şeyi unutmamak için birçok kez tekrarlardı.Belki o sözlere bir kızın kalbini çalmak için ihtiyacın olacağını bilirdi.Aşkı bilmeyen birinin bize aşkı öğretmesi mümkünmüdür
Mümkündür.
Sana iki kutu şiir,bir adet ömür boyu umut,bir paket yanızlık,ve gece yatmadan önce içmen için bir şişe onu düşünme veriyorum.Sakın almamazlık etme.Adam siyah parlak ayakkabılar giyerdi ama sakın ayakkabının kaliteli olduğunu düşünmeyin.üstüste kaç kere boyadı kimbilir.
Adam tam bir bağımlıydı artık.
Adam tam bir şairdi artık.Şimdiye kadar duymadığınız sözler yazdı. Belkide bunları söyleyerek zarif bir kadının yüreğini titretebilirdiniz.
Kadını iki şey sakinleştirir bir şiir,iki her türlü romantik şey derdi.Eğer kadına bu iki şeyi vermezseniz iki şey sizi bekler.
Bir vahşi,hırçın,ne zaman huysuzlanıp şaha kalkacağı bilinmeyen bir at.İki ne ruhuna ne vücuduna asla tam olarak olarak sahip olamayacağınız bir kadın.
Şair iyi söyler hoş söylerdide biride çıkıp demezdiki ey şair efendi sen bunları nerden biliyorsun nerden aklına geliyor böyle şeyler
Görme özürlü doğan birinin senden benden iyi gerçekmiş gibi resim yapmasıydı bu.
Bu adam sadece şairdi.
Ömrünün bür kısmını içerde geçirmişti.Devlet ne yazdın sen böyle deyip daha sonra cevabı beklemeden tıkmıştı içeri.Bu adam sadece şairdi.Yaşam savaşında yitirilmiş adalet kuralları gibiydi yazdıkları.
Bazen bir parkta güvercinlere derin derin bakarken hah az sonra hayatın anlamını bulacak sanırdınız.
Bazen bir deniz kenarında gözlerini ufka dikmişken hayatında çektiği zorlukları düşünüyor ve geçen zaman için üzülüyor sanırdınız.Kafanızda binlerce hayalle dolanırdınız.Adam yaz kış demez fırsat buldukça ağaç fidesi dikmeye çalışırdı.Adam en çok sabah fırından gelen ekmeğin kokusunu ve yağmur sonrası toprak kokusunu severdi.Yağmurlu bir sabah toprağa verileceğini bilmezdi o zamanlar.
Adamın içinde neşe vardı.bir köpeği yavruyken alıp ölünceye kadar bakmıştı mesela.Çocuklar çok severdi köpeğini.Nasıl sevmesinlerki insandan daha insandı. Sanki herşeyi anlardı.
Adam olun yarısını az geçe evlenmiş öyle diyorlar.Evinde annesinin okuduğu bir kaç kitap hariç hiç kitap yokmuş diyorlar.Hatta ve hatta son zamanlar yağlıboya resme başlamiş diyen bile var.Adamın yazmayı en sevdiği zamanlar hemen uyumadan önce ,uyanınca ve gece tuvalete kalktığındaymış.
Şair öldüğü gün gelen çok olmuş evine.Komşular helva yapmış hayrına.Çocuklar korkarakta olsa yemişler helvayı,dayanamamışlar tatlıya.Kuran okumuş hayırseverin biri.Mahalleli sağolsunlar taşımışlar cenazeyi,İmam yıkamış paklamış.
Evli evine,köylü köyüne evi olmayan tavuk pinnine gittikten sonra kadın dolabı açmış,
Gözünden yaş damlamış,

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder