Dün gece hastaneye gelmislerdi.ağrılar başlayınca apar topar hastaneye gelmislerdi.ama doğum bugün gerçekleşecekti.öykü hastanede yatarken mustafada taksiye atladığı gibi evden ıhtıyacı olan malzemeleri getirmişti.marketten bolca su aldı.mustafanın ailesi gelmiş öykünün ailesi başka bir sehirde oldukları için hastanede değillerdi.
Birer saat aralıklarla sancılar gelmeye başlamıştı.sonra 45 dakikada bir daha sonra 30.zaman geçtikçe sancılar dahada şiddetleniyordu.öykünün dayanacak hali kalmamıştı. Ama elindende bir şey gelmiyordu.
Sancılar geldiğinde acıdan duvarları yumrukluyordu.herkes elinden geldiğince yardm etmeye çalışsada bu öykünün kendi başına üstesinden gelmesi gereken bir durumdu.
Herkesin yüzüne hakim olan gerginlik havası hemşirelerde pek yoktu.ara sıra kontrole geliyorlar her şeyin normal olduğunu söyleyip gidiyorlardı.
Mustafa odada duran televizyonu açtı.televizyon kanalları sanki yüksek bir makamdan haber almış gibi penguen belgeselleri yayınlıyorlardı.sokaklarda milyonlarca insan biber gazı ve tomaya aldırış etmeden eylem yapmaya çalışıyordu.adı tam olarak konulamayacak bir halk hareketi olduğu kesindi kimilerine göre kimilerine göre ise memleketimizin ekonomisini ve refahını çekemeyen dış mihraklar tarafından yapılmış bir operasyondu.memleket güllük gülistanlıktı bazılarına memleket elden gidiyordu bazılarına göre.
Eylemlere sokağın dili veyahut mizahın damga vurduğunu yazıyordu bazı gazeteler.bazı gazeteler vandallık diyordu buna. çocuklar doğarken çocuklar ölüyordu.Mustafa görüntülere bakarken içinden sokağa çıkmakda geliyordu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder